Anadolu?da çeşitli rotalar izleyen ticaret yolları Kars platosunda birleşir. Yukarı Fırat yolu ?Samsat? Deresi?nden Erzurum Ovası?na geçerek Aras Nehri?ni takiben Sarıkamış?a ulaşır. Karadeniz yolu ise Çoruh Vadisi?nden Kars?a gelir. Kervan yollarının Karsta birleşmesi, şehrin adının hafızalarda hep canlı kalmasını sağlar. Rusya?dan İran?a, Hindistan?dan Almanya?ya kadar Kars adının kullanılması ve hatta adının Kanada?da bir yerleşime verilmesi, şehrin birçok ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını gösterir.

Yılın yaklaşık altı-yedi ayını kış mevsiminde geçiren Kars, sert bir karasal iklime sahiptir. Yıl boyunca yaklaşık 160 gün don olur. Bugüne kadar kentte görülen en yüksek sıcaklık 34,8 C, en düşük sıcaklık ise -39,6 C olarak ölçülmüştür.
Çayır ve meralar Kars?ın egemen bitki örtüsüdür. Ayrıca Sarıkamış ve Ardahan Posofta çam ormanları, Kağızmanda ise meşe ağaçları bulunur. Anadolu?nun Kafkasya ve Orta Asya ile bağlantı noktasındaki Kars, aynı zamanda bu cografyalardaki türleri de barındırdığı için yüksek bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Bir yanda Iğdır Ovası ve Kağızman hattında eşine az rastlanır tuzcul stepler ve bazı çöl türlerine rastlanırken, diğer yanda yüksekliği 3000 metrenin üzerindeki dağlarda Alaska ve Sibirya türleri bulunur.
Kars ve civarının Anadolu?daki biyolojik çeşitliliğe zenginlik kattığı bilinir. Özellikle buzul dönemlerinde, kutuplara yakın yerlerdeki hava sıcaklıklarının düşmesi sonucu bu bölgeye kuzeyden gelen çok sayıda hayvan ve bitki türü, Anadoluya geçerek yaşamlarını sürdürmeye çalışmış. Buzullar arası dönemlerde ise türlerin bir bölümü tekrar geldikleri coğrafyaya dönerken bir bölümü de Anadolu?yu yurt edinmiş. Bazı türler ise hem eski yaşam alanlarında hem de Anadolu?da varlığını sürdürmüş.
Kars coğrafyası, hayvanlar tarafından otun ete çevrildiği, dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri sayılan plato ve dağ çayırlarına sahip. Öte yandan içme ve kullanma suları açısından da zengin. Dünyada ve Türkiye?de, sağlıklı su kullanma hakkının önem kazandığı günümüzde, sanayi atıklarıyla kirletilmemiş Kars bölgesinde binlerce pınar bulunur. Nispeten temiz olan dere, çay, nehir ve göller vardır. Özellikle su kuşları açısından önemli olan Çıldır Gölü, Aktaş Gölü, Aygır Gölü, Çalı Gölü, Kuyucuk Gölü bölgenin değerleridir.
Kars bölgesinde, Türkiye?de oldukça az bulunan ve içerdiği yaban hayatıyla beraber bir bütün oluşturan, sarıçam (Pinus Sylvestris) ormanları görülür.
Bölgede yaklaşık 1250 çeşit tohumlu bitki doğal olarak yetişir. Bu bitkilerden 100 tanesi dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan endemik (nadir) türlerdir. Allahuekber Dağları?nda yetişen Kars Burçağı (Lathyrus Karsianus ) bunlardan biridir. Kars adını taşıyan başka bitkiler de vardır. Festuka Karsiana, Allium Karsianum, Caucalis Karsianum ve Nonea Karsensis bunlardan birkaçıdır.
Nisan ayının ortalarında karların erimesi baharın başlangıcı sayılır. Halk arasında bilinen adıyla kardelenlerin (Crocus ve Cochicum) ardından, su kenarlarında açan düğün çiçekleri, çuha çiçekleri, turuncu gelincikler ve pembe turnagagalarıyla ilkbahar gelir.
Kars köylüleri, bahar aylarında tarlaları sürerken, ortaya çıkan koşkoz (Lathyrus Tuberosus) yumrularını soyarak yer. Coriandrum sativum?un (kişniş) taze yapraklı dalları Kars pazarlarında satılır ve yemeklere lezzet vermek için kullanılır. Topuz dikeni (Echinops Pungens) ‘çiçek durumu sapı’ çiğ olarak yenir. Baldıran otu (Heracleum Trachyloma), gövde kabuğu soyulduktan sonra çiğ veya turşusu yapılarak tüketilir. Deli haşhaş, ısırgan, yemlik, evelek, kuşyemi, aş otu aynı zamanda Kars mutfağını zenginleştiren bitki türleridir.
Karsta tarihin eski çağlarından beri bitkilerin şifa veren özellikleri bilinirdi. Halk arasında şifacı olarak tanınmış insanlar, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları gidermek için ninelerden, dedelerden öğrendikleri bilgileri kullanırlardı. Modern tıbbın ve ilaç sanayisinin gelişmesiyle birlikte bitkiler ve sağaltıcı özellikleri hakkında deneyle edinilmiş kültürel birikim büyük oranda unutuldu. Bugün küçük rahatsızlıkları gidermek için ender de olsa sarıçiçek, taze turp, asma yaprağı, zegerek tohumu, soğan gibi bölgede yetişen bitkiler kullanılıyor.
Karsta sanayinin yeterince gelişmemesi olumsuzluk olarak değerlendirilir. Öte yandan bu sayede toprağın ve suyun kirlenmeden kalmış olması dikkate alınması gereken bir husustur. Bölgede organik tarıma uygun ekilebilir alanlar oldukça geniş yer tutar.