İmmunolojinin Doğuşu ve Gelişimi

İmmunolojinin Doğuşu ve Gelişimi
Latince “immünis” sözcüğünden gelir. M.Ö. 430 yılında çiçek salgını sonrası sağ kalan insanların aynı hastalığı geçirmediğinden bahsedilmektedir. 15. yüzyılda Anadolu’ da ve Çin’ de çiçek yaralarından alınan sıvılar, sağlıklı insanlara verilerek korunma sağlanıyordu (bazen ölümle sonuçlanıyordu).
- 1796 yılında Jenner çiçek aşısını geliştirdi
- Pasteur 1880’ lerde tavuk kolerası ve şarbon aşılarını geliştirdi ve kullandı. 1885 yılında kuduz aşısını geliştirdi. Modern immunolojinin kurucusu kabul ediliyor.
- 1870’ lerde Virchow ve Arnold inflamasyon ile ilgili görüşleri ortaya attı.
- 1884’ de İlya Metchnikoff fagositozu gösterdi. 1908’ de hücresel immünite ile ilgili çalışmalarından dolayı Nobel ödülünü aldı.
- 1901’ de Von Behring toksin verilerek immünite geliştirmesi ve humoral immüniteyi göstermesi nedeniyle Nobel ödülünü aldı.
- 1900’ lü yılların başında Richet ve Portier hızlı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonunu gösterdiler ve bu olaya “anafilaksi” adı verildi. Richet bu çalışmaları nedeniyle 1913 yılında Nobel ödülünü aldı.
- 1900’ lü yılların başlında antijen ve antikor terimleri kullanılmaya başlandı.
Antikorların sentez kuramları
- Ehrlich’in “Yan Zincirler
- Haurowitz’in Kalıp Teorisi
- Burnet’in Klon Seçimi Teorisi
Antikor farklılığının genetik seviyede açıklanması
1. Germ Line Kuramı
2. Somatik Mutasyon Kuramı
3.Somatik Rekombinasyon
Memeliler her üç mekanizmayı da kullanırlar. Bu bilgilerin birikimi sonucu “immünoloji” bilimi doğdu ve ilk dergi “Journal of Immunology” 1916 yılında yayına başladı. 1950’ lerden günümüze dek teknolojik gelişmeler sonucunda immünoloji bilimi çok gelişti. İmmünopatoloji, immünogenetik, immünokimya, immünofarmakoloji, tümör immünolojisi gibi pek çok alt bilim dalı doğdu.
